Hakkımızda

 

 

 

Merhaba,

 

Bizler zeytin meyvesinin büyüsüne kapılmış ve araştırdıkça daha da büyülü faydalarını keşfetmiş bir grup doğaseveriz.

 

Aslında hikaye 2015 yılında, yurtdışındaki profesör hocamızın tavsiyesi üzerine başlıyor. İspanya’da kanser tedavilerinde ve kozmetikte kullanılan 400 polifenol değerli zeytinyağlarının bölgemize özel zeytinlerden elde edildiği bilgisinden yola çıkarak, 1 sene boyunca yalnızca Fethiye ve çevresinde bölge ve literatür tarayarak başlanılıyor bu maceraya... Yani 1 senelik süreç yalnızca araştırma yaparak ve laboratuvar tahlilleri ile geçiyor. Ve en sonunda bu işe gönül vermeye karar veriliyor heyecanla…

 

2015 yıl sonu itibari ile ilk zeytinlerimizi toplamaya başlıyoruz. Hedefimiz büyük; ilaç niyetine bu zeytin sularından elde edeceğiz, zahmetli ve maliyetli de olsa bu yolda büyük adımlar atacağız.

 

Kendi bahçelerimizle beraber, beğendiğimiz ve tanıdığımız zeytinliklerin bakım ve hasadını üstleniyoruz. Muğla yöresinde orman arazilerinden zeytin toplama izni alıyoruz. Düzlüklerde herkesin sahiplendiği ağaçlar yerine, yamaçlarda kimsenin dokunmadığı ağaçları tercih ediyoruz. Bazen yakın gördüğümüz ağaçlara ulaşmakta zorluk çekiyor, bazen elimizin değdiği ağaçların dalına uzanmak için merdiven kuracak düzlük bulamıyoruz. Yolu olmayan koylara tekne ile gidiyoruz. Günlük 100-150 kg. toplayabilen ekiplerin getirdiği 25-30 kg.lara isyan etmeden çalışıyoruz. Düz arazide aşılı ağaçlardan 10 kg. üründen 3-4 lt. yağ alınırken, yeri geliyor 1 lt. yağ için 10 kg.dan fazla zeytin sıkmak zorunda kalıyoruz.

 

Eylül -Kasım aylarında, ekiplerimize rengi henüz koyulaşmaya baslamamış, taze meyve aroması en üst seviyede olan yeşil zeytinleri toplayacağımızı ve bunları sağlam, az lekeli ve cok lekeli şeklinde ayrı sepetlere koyacağımızı söylediğimizde uzaylı gibi karşılanıyoruz. ERKEN HASAT kavramının önemini ilk önce çalışanlarımıza anlatmaya çalışıyoruz, onlar bize daha zeytin tam yağlanmaya başlamadan önce topladığımız için garip garip bakarken…

 

Sabah gün ağarırken yollara çıkıyoruz. Dağlarda, yamaçlarda zeytinlerimizi yere düşürmeden el ile teker teker topluyoruz. Sabah hasadının öğlen, öğleden sonra hasadının ise akşam olmak üzere bekletmeden sıkımını gerçekleştiriyoruz. Zeytin sıkım yönteminin zeytinyağının kalitesini, duyusal analizini, besin değerini ve aromasını doğrudan etkileyen unsur olduğunun bilinci ile sıkımlarımızı 17-23 derece aralığında çalışan butik makinamızda SOĞUK SIKIM yöntemiyle gerçekleştiriyoruz.

 

İlk senemizde 751 mg/kg polifenol değerlerine ulaşabilmek bizi çok mutlu ediyor…

 

Peki neydi peşinden koştuğumuz ve uğruna onca çile çektiğimiz POLİFENOL? Polifenoller, her molekülde birden fazla fenol grubunun bulunduğu birleşiklerdir. Polifenoller genelde bitkilerde bulunur ve bitkilerin renklenmelerinden, örneğin sonbahardaki yaprak renklerinden sorumludurlar. Polifenoller antioksidan olarak insan vücudunda çeşitli nedenlerle oluşmuş serbest radikalleri kararlı hale getirme kabiliyetine sahiptirler. Çeşitli reaktif oksijen türlerini hücrelerden uzaklaştırarak metabolizmayı zinde tutarlar. Düzenli tüketildiğinde kanser, kalp ve damar hastalıkları ve sinir sistemindeki arızalar dahi birçok kronik hastalığa yakalanma riskini azaltmaktadır. Polifenollerin kanser oluşumunu ve tümör gelişimini engellediğiyle ilgili kanıtlar bulunmaktadır. Polifenoller reaktif unsurlara, kanserli ve mutasyona uğramış hücrelere müdahale edebilmekte, hücre çoğalışını denetleyen ana proteinlerin harekete geçmesini sağlayabilmekte ve kansere bağlı bir takım genlerin ortaya çıkışının önünü kesebilmektedir. Bu konular ile ilgili olarak önemli kurumlar tarafından yapılmış oldukça fazla araştırmaya artık internet üzerinden de ulaşmak mümkündür. Zeytinin ürettiği polifenoller de onun uzun yıllar yaşamasının en büyük garantisidir.

 

Vücudumuz, her meyve, sebzenin içindeki polifenollerin hepsinden faydalanamamaktadır. Örneğin elmada 5000 mg/kg polifenol bulunmasına rağmen, bunun sadece %0,2’sini alabilmektedir. Oysa ki sabahları aç karnına içilen polifenollü zeytinyağının %90’ını emebilmekte, içindeki faydalı bileşiklerin de %45-55’ini alabilmektedir.Basit anlatımı ile elma örneğinde olduğu gibi vücuda 10 asker gönderilebilirken, 900+ polifenollü zeytinyağı ile ise 450 asker gönderilebilmektedir.

 

İşte, uğruna severek çile çektiğimiz POLİFENOLLÜ ZEYTİNYAĞINI üretmemizin en büyük nedenleri bunlardır.

 

Sağlık için ürettiğimiz polifenollü yağlarımızı FENOLIVE markası ile, soğuk sıkım natürel sızma yağlarımızı ZEYTİN HANIM GOLD markası ile, diğer yağlarımızı ve ürünlerimizi ise ZEYTİN HANIM markası ile sizlere ulaştırmaktayız. Bir de tabi ki ZEYTİN HANIM BEAUTY’miz var. O da skualeni (squalene) bol, cildinize sürebileceğimiz, ciltten emilimi oldukça hızlı olan tamamen doğal bir çeşit yağ içermektedir. Bu içeriği ile gönül rahatlığı ile yüzünüzdeki kırışıklıklara, vücudunuzu nemlendirmek için ya dabiricik bebeğinizi pişiklerden kurtarmak için kullanabilirsiniz. Belki biliyorsunuzdur skualen en fazla derin su köpekbalıklarında bulunur, hatta vücut ağırlığının en az %30’unu bu yağ oluştur. Bu yağ sayesinde derin sularda uzun süre yaşar ve de hiç kanser olmazlar. Çünkü skualen su ile temas ettiğinde hidrojenize olur, sudaki oksijeni açığa çıkarır. Kanser tedavisinde belki ozon terapiyi duymuşsunuzdur?

 

Mevcut kabul edilen standartlar, yani zeytinyağını içindeki oleik asit miktarına göre, naturel sızma (NSZ), naturel sızma birinci (NSZB) olarak kategorize etmek, ürettiğimiz zeytinyağı kategorilerini tanımlamakta yetersizdir. Özellikle Fenolive ve Zeytin Hanım Gold, üretim yöntemleri açısından, zaten NSZ olmak durumundadır. Avrupa Birliği Sağlık Beyanına uygun, yağların barındırdığı polifenol seviyesine göre kategoriler oluşmaya başlamıştır. Bunu sizin için markalarımız ile de bağdaştırarak aşağıdaki şekilde bir tablo haline getirdik.

Yeni Eğilim Natürel Zeytinyağları

 

Riviera, naturel bir yağ değildir. Doğrudan tüketilmesi uygun olmayan yağların rafine edilmesi, yani kimyasal olarak yıkanması (Ham zeytinyağının doğal trigliserid yapısında değişikliğe yol açmayan metotlarla) sonucunda asitliği en fazla 0.3 olan rafine yağ elde edilir. Rafine zeytinyağı ile doğrudan tüketime uygun naturel zeytinyağları karışımından elde edilen ve asit seviyesi l.0’dan fazla olmayan yağa da Riviera Zeytinyağı denir. Özetle Riviera, tam natürel bir yağ değildir. Ayçiçek yağı, mısır yağı ise tam rafinedir, naturel değildirler.

 

Biz yine sağlıklı, naturel yağlarımıza dönelim. Burada Fenolive’e ayrı bir paragraf daha açmak istiyoruz. Fenolive’i de yine aynı beyana uygun bir şekilde 3’e ayırdık. Bu sefer de yakıcılığına baktık. Buradaki yakıcılık, bitter çikolatadaki yakıcılık ile tarif edilebilir, acı biber yakıcılığı gibi değil… Onun ile de ilgili yakıcılık tablomuzu aşağıda görebilirsiniz.

Zeytinyağında Acılık ve Yakıcılık  

 

Buradaki polifenol seviyeleri COI/Doc. No:29’a göre verilmiştir. Dünya’da başka standartlarla da ölçüm yapılmaktadır. O ölçümlerde 1800’lü rakamları falan da görmek mümkündür. Lakin karşılaştırma elma elma karşılaştırması değildir. O ölçüm methodunun içinde başka bileşenler de hesaba katılmaktadır. Geçen seneye kadar Türkiye’deki laboratuvarlar (bildiklerimiz) 800 mg/kg üstünü >800 mg/kg diye gösteriyordu, ki o rakamlarda polifenol seviyesi olan bir yağda çıkmıyordu. Bu sene itibarı ile bizim de yoğun isteğimiz ile 800’ün üstünü de (sapma payları olsa da) tam rakamsal olarak göstermeye başladılar (Bizim Rekortmen Fenolive’de olduğu gibi… 921 mg/kg). Tüm polifenollü yağlarımızın laboratuvar analizlerini, Türkiye’nin bu konudaki kesinlikle en güvenilir ve en saygın laboratuvarindan olan, IOOC akredite AYTB’de yaptırıyoruz.

 

Genel kültür açısından geleneksel natürel zeytinyağı kategorilerini de aşağıya koyalım.

Geleneksel Natürel Zeytinyağları 

 

Tüm bu bilgiler ışığında, Fenolive’i sağlık amaçlı kullanmanızı (örneğin sabahları aç karnına 40cc içmek gibi…), Zeytin Hanım Gold’u çiğden tüketmenizi (örneğin salatada, ya da yemeğiniz pişirdikten sonra üstüne gibi…), Zeytin Hanım’ı da yemeklerinizi pişirirken kullanmanızı, Zeytin Hanım Beauty’i ise doğrudan cildinizde kullanmanızı tavsiye ederiz. Polifenolü bol yağları pişirmeyelim ki içindeki sağlık için değerli maddeleri kaybetmeyelim. Çünkü polifenollerin büyük bir kısmı sıcak ile birlikte kaybolur. Bu aynı zamanda soğuk sıkım yağların sağlık için daha faydalı olduğu anlamına da gelir.

 

Fenolive bir ilaç değildir. Tamamen doğal yöntemler ile elde edilmiş, içeriğinde herhangi bir katkı maddesi olmayan, özel zeytinlerin meyvesinin doğru süreçler ile işlenmesi ile elde edilen bir meyve suyudur. Herhangi bir hastalık için tedavi görüyor iseniz, doktorunuza danışmadan kullanmayınız. Kullanılan ilaçların etkilerini çok çok çok arttırabilir de, azaltabilir de...

 

Niye özel bir makine yaptırdık? Bu işe başlamadan taş baskı üretim mi yapsak diye çok düşündük. Hem taş baskı sistemleri inceledik, hem de polifenolleri… Gördük kü bu polifenollerin bir kısmı hava ile temasta uçmaktaydılar. Yani taş başkıda gözümüz gibi baktığımız polifenollerimizin bir kısmını kaybedecektik. İsmi güzel, nostaljik, dededen kalma taş baskıdan malesef bu yüzden vaz geçtik.

 

Yağı üretmek önemli tabi... Ama onu doğru bir şekilde saklamak da çok önemli...

 

Bu amaç için üretilmiş tanklarımız; İtalyan tarzı, ağzından hava almayacak şekilde tasarımı yapılmış, tankın içinde bile hava temasını engelleyen…

 

Yağ depomuz; ışık almayan, sıcaklığını 14-15 derecelerde tutabildiğimiz, içine girdiğimiz zaman mis gibi sağlık kokan...

 

Bu koşulları evinizde de sağlayabilirseniz, yağınızı daha uzun süre değerini yitirmeden saklayabilirsiniz. Polifenollü yağlarınızı da lütfen ağzı kapalı saklayınız. Güneş ışığı ve ısıdan koruyunuz.

 

Üretim onay numarası olmayan, pet şişelerde ya da açık renk şişelerde satılan yağları lütfen tercih etmeyiniz. Üretim numarası olmayan bir yağ demek, üreticinin yağını sahiplenmediğini gösterir. Yasal değildir. Bir sorun ile karşılaştığınızda karşınızda muhatap bulamazsınız. Yağı pet şişeler de saklamak da sağlık açısından son derece zararlıdır.

 

Başarımızı da Uluslararası Naturel Sızma Zeytinyağı Kalite Yarışmalarında madalyalar alarak da belgelendirdik.

 
Fenolive 900+ ve 750+, geçen sene ulaştığımız seviyelerimiz... London IOOC (International Olive Oil Competitions) - Londra Uluslararası Zeytinyağı Yarışmalarında "Health Claim (Sağlık İddiası)" kategorisinde çifte madalya ile ödüllendirildiler. Böylece ürünümüz uluslararası olarak da, bağımsız kurumlar tarafından tescillenmiş oldu. Bu madalyaların ÜLKEMİZİN bu kategoride aldığı ilk madalyalar olduğunu biliyoruz.
 
Bu sene yine kendimizi aştık. 1092mg/kg polifenol seviyesine ulaştık. Ve ALTIN MADALYA geldi...

Sağlık İddiası kategorisinde...

Ülkemizdeki kaliteli zeytinyağı üretiminin geldiği noktayı tüm dünyaya göstermeye katkımız olduğu için de çok mutluyuz. GURUR DUYUYORUZ...


Kalitemizi belli bir standartın üstünde tuttuğumuzu göstermek için de ISO 9001–2015 ve ISO 22000-2005 belgelerimizi aldık.

 

Hayal gücümüz ve heyecanımız çok büyük. Umarız bu heyecanı sizlerle beraber daha da büyütüp, büyük bir aile olabiliriz. Her türlü sorunuz için bize ulaşabilirsiniz, size memnuniyetle cevap vermeye hazırız. Ayrıca sitemizde bulunan "ZEYTİNYAĞI MUCİZESİ” başlığı altında da oldukça faydalı bilgiler mevcut.

 

Tanışmamız için size küçük de olsa bir hediye hazırladık. İndirim ve kampanyadaki ürünlerimiz haricinde tüm ürünlerimizde geçerli olan hediye çekimiz...  Alışverişinizin sonunda bu kodu kullanarak %10 indirime sahip olabilirsiniz.


Hediye Çeki Kodumuz: LOVETLOS

 

Bir gün yolunuz Fethiye’ye düşerse, yüz yüze tanışmaktan da büyük mutluluk duyarız, bir çay kahveye bekleriz…


 

 

Sağlık için, Sağlığınıza için...


Tlos Olive Ailesi

 

www.tlosolive.com

www.facebook.com/tlosolivecom

www.instagram.com/tlosolivecom

www.twitter.com/tlosolivecom


 

IdeaSoft® | Akıllı E-Ticaret paketleri ile hazırlanmıştır.