Zeytinyağı ve Sinir Sistemi Hastalıkları - Alzheimer, Parkinson, Demans

17-09-2019 13:29
Zeytinyağı ve Sinir Sistemi Hastalıkları - Alzheimer, Parkinson, Demans
Ve bir güzel haber ile de yazımıza başlayalım...
 
 
London IOOC
 
Fenolive... London IOOC (International Olive Oil Council) - Londra Uluslararası Zeytinyağı Konseyi tarafından yapılan yarışmada sağlık kategorisinde (health claim) çifte madalya ile ödüllendirildi. Böylece iddialarımız uluslararası olarak da tescillenmiş oldu. Bu madalyaların ÜLKEMİZİN bu kategoride aldığı ilk madalyalar olduğunu biliyoruz.
 
Bu sene yine kendimizi aştık. 1092mg/kg polifenol seviyesine ulaştık. Ve ALTIN MADALYA geldi...

Sağlık İddiası kategorisinde...

Ülkemizdeki kaliteli zeytinyağı üretiminin geldiği noktayı tüm dünyaya göstermeye katkımız olduğu için de çok mutluyuz.
GURUR DUYUYORUZ...
 
Not: Health Claim kategorisine katılabilmek için naturel sızma zeytinyağı kategorisinde yarışacak kadar iyi bir yağınız olmalı, üstüne de içindeki polifenol seviyesi belli bir seviyenin üstünde olmalı... Naturel sızma zeytinyağı kategorisinde verilen altın madalya sayısı 100'den fazla iken health claim'de sadece 6.
 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

Oleocanthal

 

Natürel sızma zeytinyağında bulunan doğal fenolik bileşik tipidir.

Olecanthal bir tyrosol esterdir ve kimyasal yapısı zeytinyağı içersinde bulunan oleoropein ile ilgilidir.

Antienflamatuar ve antioksidan etkisi olduğu kanıtlanmıştır. Uzun dönem küçük dozajlar halinde, sabahları bir kaşık tüketildiğinde Akdeniz diyetini hayat tarzı haline getirmiş toplumlarda da gözlemleneceği gibi, kalp rahatsızlıklarında, Alzheimer ve kanser vaka adetlerinde düşüş saptanmıştır.

Kaldığımız yerden devam edecek olursak araştırmacıların bir sonraki adımı, bu çalışmayı laboratuvar şartlarının bir adım ötesine taşımak ve deneysel tedavilere başlamaktır. Burada açıklık getirilmesi gereken bir başka nokta ise Olecanthal hassasiyeti, kanserli hücrelerin, sağlıklı hücrelere nazaran bu maddeye karşı neden daha fazla hassasiyet gösterdiği…

 

 

 

 

NATÜREL SIZMA ZEYTİNYAĞI

ALZHEİMER VE PARKİNSON

 

 

 

5 Ocak 2016 tarihinde "Journal of Food Science and Technology " dergisinde yapılan testler üzerine bir araştırma raporu yayınlandı. Buna göre çoklu doymamış yağ (PUFA) vücuttaki reaktif oksijen türlerinin oranını arttırmaktadır (biyolojik sistemlerdeki en önemli serbest radikaller oksijenden oluşan radikallerdir ve bunlara reaktif oksijen türleri, ROS, adı verilmektedir. Bu düşük seviyede anti–oksidan enzimleri ve merkezi sinir sisteminde yüksek oksijen kullanımı ile birleştiğinde, daha yüksek oksidatif hasara neden oluyor, bu da Alzheimer, Parkinson gibi hastalıkların temel sebeplerindendir.

1940 lardan beri "2,4-Dichlorophenoxyacetic acid” olarak bilinen tarım ilacı, tarım ve orman endüstrisinde kullanılmıştır. Tüm canlılar, bu tarım ilacının neden olduğu kirletilmiş hava, içme suyu, toprak ve besin maddelerinden etkilenmiştir. 2,4D serbest radikallerin üremesine neden olan nörotoksik etkisi kanıtlanmıştır.

Yayınlanan çalışma, sızma zeytinyağında bulunan fenollerin biyolojik etkisi, antioksidan ve antienflamatuar etkisi yaratarak beyini Reaktif oksijen türlerinden temizliyor. Bu fenoller sadece Alzheimer ve Parkinson’a karşı değil, beyindeki damar tıkanıkları, Huntington hastalığı, periferalnöropati karşı koruma sağlıyor.

Kısaca Natürel Sızma Zeytinyağı(EVOO), tarım ilaçlarının da oluşmasında büyük rol oynadığı oksidatif stress ve buna bağlı Parkinson ve Alzheimer gibi nörolojik hasarlara karşı koruma sağlayan terapatik bir strateji olabilir.

Birçok çalışma, kalp-sağlıklı Akdeniz diyetinin temellerinden biri olan zeytinyağının beyin için de iyi olabileceğini gösteriyor. Araştırmacılar, İtalya, Yunanistan, Türkiye ve İspanya gibi Akdeniz ülkelerinin geleneksel diyetinin bir parçası olan bu aromatik yağın, Alzheimer hastalığına ve diğer demans formlarına karşı korunmaya yardımcı olabilmesinin nedenlerini ortaya çıkarıyor.

Louisiana Eczacılık Üniversitesi'ndeki bilim adamlarının yaptığı bir çalışmada, insanlarda görülen Alzheimer benzeri bir hastalık geliştirmesi için yetiştirilen farelerin beyinleri üzerinde oleokantal adı verilen zeytinyağı bileşenini test etti.

Bu maddenin, Alzheimer hastalarının beyinlerinde yapışkan plaklar oluşturan, toksik bir protein, beta-amiloid'in uzaklaştırılmasını hızlandırdığına şahit oldular. Bulgular ACS Chemical Neuroscience dergisinde çıktı. Araştırmanın yazarı, Amal Kaddoumi, Alzheimer'in dünyada yaklaşık 30 milyon insanı etkilediğini, ancak Akdeniz ülkelerindeki yaygınlığının daha düşük olduğunu kaydetti.

Diğer araştırmalar, zeytinyağının faydalarının bir kısmının kalp için iyi olan antioksidanların ve tekli doymamış yağların bol miktarda olmasının bir sonucu olduğunu gösteriyor. Başka araştırmalar ise, kalp-sağlıklı yağların beyindekiler de dahil olmak üzere tüm vücuttaki kan damarlarını koruduğunu ve böylece Alzheimer'in ve diğer bunama biçimlerinin hasarını hafifletmeye yardımcı olduğunu gösteriyor.

Son araştırmada, Dr. Kaddoumi ve meslektaşları hem laboratuvar hem de canlı farelerde oleokantal'ın beyin hücreleri üzerindeki etkilerini izledi. Gözlemleri sonucu bu maddenin,beta-amiloid'in beyinden uzaklaştırılmasında kritik olduğuna inanılan iki proteinin ve diğer önemli enzimlerin üretimini sürekli destekleyip,üretimini artırdıklarını buldular.

Raporlarına göre, vardıkları sonuç: "Akdeniz diyetinin tüketimi ile ilişkili olan Sızma Zeytinyağı türevi olan Oleokantal, Alzheimer hastalığına bağlı nörodejeneratif demans riskini azaltma potansiyeline sahiptir" oldu.

Başka bir araştırmada, Alman Gıda Kimyası Araştırma Merkezi'ndeki araştırmacılar, zeytinyağının sağlıklı etkilerinin, iştah kapatıcı etkisinden kaynaklanıyor olabileceğini ileri sürdüler. Zeytinyağının, diğer yağlarla karşılaştırıldığında, insanların yemek sonrası daha doymuş hissettirdiğini gözlemlediler. Sonuç olarak, daha az yemek yemeye ve kilo almama eğiliminde oluyorlardı.

Bu çalışma için Alman araştırmacılar, 120 sağlıklı gönüllü topladılar ve her güüç ay boyunca yoğurt yemelerini sağladılar. Haberleri olmadan, bazıları tereyağı, bazıları domuz yağı, veya zeytin yağı veya kanola yağı ile takviye edilmiş yoğurt yedi. Diğer grupların aksine, zeytinyağı içeren yoğurt yiyenlerin, günün geri kalanında daha az kalori yeme eğiliminde olduklarını ve kilo almadıklarını gözlemlediler.

Araştırmacılar, tokluk hissi uyandırmak için gerçek zeytinyağı bile gerekmediğini keşfetti. Zeytinyağının kokusunu yoğurta veren aromatik bir ekstraktın eklenmesi, gün boyunca daha az gıda tüketimine yol açıyordu. Zeytinyağlı kokulu yiyecekleri yiyenler ortalama günde 176 daha az kalori tüketiyorlardı. Kanola yağı kokusu ile yoğurt yiyenler arasında bu olmamıştı.

Bulgular, meyve ve sebzelerin ve az miktarda kırmızı şarabın yanı sıra zeytinyağı açısından zengin olan Akdeniz diyetinin neden insan sağlığına yararlı olduğunu açıklamakta yardımcı olabilir. Diğer çalışmalar, orta yaşta kiloyu düşük tutmanın, yaşlılık döneminde Alzheimer riskini azalttığını göstermiştir.

Yaşlılıkta ortaya çıkan düşünce ve bellek sorunlarına katkıda bulunan birçok faktör olabilir. Muhtemelen, 'yiyecek ve beslenme' katkıda bulunan faktörlerden sadece biridir. Ancak Akdeniz diyetine uygun bir şekilde beslenen kişilerin Alzheimer ve diğer demans formlarının yanı sıra kalp krizi, felçler ve diğer hastalıkları geliştirme risklerini azaltabileceğine dair kanıtlar her geçen gün artıyor.

 

 

 

 

ARAŞTIRMACILAR EPIDEMIYOLOJIK ARAŞTIRMALAR SONUCUNDA BESLENMEDE YÜKSEK DOZDA POLİFENOL TÜKETİMİNİN SİNİR SİSTEMİNDEKİ ARIZALARI ÜZERİNE FAYDALARINI TESPİT ETMİŞTİR.

 

 

 

Yaşlanmakta olan toplumumuzda Parkinson ve Alzheimer gibi sinir sisteminde ortaya çıkan arızalar giderek daha fazla sorun oluşturmaya başladı. Yaş ilerledikçe gerek Alzheimer [174,175], gerekse Parkinson [175,176,177) hastalıklarına daha fazla rastlanmakta. Bu ve benzer sinir sistemi arızaları sinirlerin iltihaplanması, glutamaterjik eksitotoksisite, oksidatif streste artış, demir ve/veya endojen antioksidantların azalması gibi çeşitli faktörler tarafından tetiklenmekteler [178,179,180]. Bu hastalıklarda uygulanan beslenme yöntemi üzerinde yapılan epidemiyolojik araştırmalar aşırıya kaçmadan tüketilen şarabın Alzheimer gibi yaşa bağlı bazı hastalıkları önleyebileceğini ortaya koydu [181,182,183]. Ayrıca düzenli olarak tüketilen flavonoid içeriği zengin yiyecek ve içeceklerin bunama [183] ve algılamada azalma [185,186] riskini %50 azalttığına, Alzheimerin ortaya çıkmasını geciktirdiğine [187] ve Parkinson’a yakalanma riskinin azalmasına [2] yol açtığına inanılıyor.

Birçok araştırma sistemli dolaşımda polifenollerin biyolojik varlığını ortaya koymuştur [188,189,190,191]. Öte yandan bunların beyindeki biyolojik varlıkları konusunda daha az bilgiye sahip olmamıza karşın hesperetin, naringenin ve onların laboratuar ortamındaki metabolizmaları gibi flavanonların laboratuar ve gerçek ortamlardaki deneklerde BBB’de geçiş yaptıklarına tanık olunmuştur [192]. Dahası, böğürtlenle beslenen birçok farenin [193] ve domuzun [194,195] beyin zarında ve beyinciğinde çok sayıda antisiyonine rastlanmıştır. Elde edilen bu sonuçlar polifenollerin yapılarındaki çeşitliliğe karşın BBB’den geçiş yapabildiklerini göstermektedir. Dolayısıyla bu bileşimler sinirlerin korunmasında ve yönlendirilmesinde etkin olabilirler.

Flavonoidler beyni farklı biçimlerde koruyabilirler, örneğin savunmasız durumdaki nöronları koruma altına alabilirler, mevcut sinirsel fonksiyonları arttırabilirler ya da yeni nöronların oluşmasını tetikleyebilirler [196]. Örneğin, polifenollerin oksidatif gerginliğe karşı nöronları koruduğu [197] ve AB-den kaynaklanan nöron arızalarını engellediği [198] ve zengin polifenol içeren Ginkgo biloba özünün beyin çıkıntısındaki nöronlarda nitrik oksit ve beta-amiloidden kaynaklanan nörotoksiteyi engelleyerek [200] sinirleri koruduğu [199] gözlemlenmiştir. Dahası, antosiyanınler ve izoflabonlar [201,202] normal [293] ve anormal [204] beyin yaşlanmalarında AGE oluşmasını azaltarak sinir arızalarını engelleyebilirler. Parkinson hastalığında ekşi flavanon tangeretinin 6-hidrokidoamin lezyonundan sonra doğum önceki bütünlük ve fonksiyonlarını sürdürdüğünün görülmesi, bunun Parkinson hastalığına bağlı patolojide sinir koruyucu bir unsur olabileceğini düşündürmektedir [205]. Flabonoidlerin sinirleri korumasının yanı sıra kafeik asit ve tirosol gibi fenolik bileşimlerin degerçek ortamda5-S-sistenil-doamin [206] ve peroksinitrik nörotoksiteye [207] karşı koruyucu olduğu saptanmıştır.

Öte yandan polifenollerden hafızayı, öğrenmeyi ve genel olarak algılama yeteneğini geliştirmekte yararlanmak konusunda giderek artan bir ilgi mevcuttur [208,209,210,211]. İnsanlar üzerinde yapılan araştırmalar meyve be sebzelerin hafıza [212,213,214] ve depresyon [215] üzerin de etkili olabildiğini göstermektedir ve hayvanların davranışları da küçük taneli bitkilerin, özellikle böğürtlen ve çileğin unutkanlık gibi yaşlılığa bağlı arızalara karşı etkili olduğunu [216, 217,218,129,220,221], tanımayı kolaylaştırdığını [222] ve korkulardan kaynaklanan şartlanmaları azalttığını [220,221] ortaya koymuştur. Yaşlı hayvanların fizyolojik faaliyetlerinde zengin flavonoid içeren yiyecek ve içeceklerin yararı da belirlenmiştir [217,223]. Böğürtlenlerin yanı sıra çay [35,224], nar [225),Ginkgo biloba[226,227,228,229,230,231,232,233i,234,235] ve quercetin, tutin [236] ve fisetin [237] gibi saf flavonolların sinirlerdeki ve davranışlardaki yaşlanması geciktirdiği görülmüştür. Dahası, yüksek dozdaGinkgo bilobaverilen farelerde kısa vadeli önleyici kaçınma şartlanması görülmüş, uzun vadede yaşlı farelerde pasif kaçınma öğrenmesi gözlenmiştir [238,239).

Polifenollerin algılama ve sinir sisteminde üzerindeki etkilerinin onların nöronlar ve bağ dokuları ile oluşturduğu, kalıtım ve hücre ölümlerini etkileyen bağlantılarından kaynaklandığı düşünülmektedir [233,234]. Örneğin flavovoidler proteinlerdeki ve lipid kinaz sinyallerindeki değişimleri [209,232,234] p38 veya ERK1/2 [226,240] (Şekil 1) yoluyla çok sayıda uyarıda bulunarak etkileyebilirler. Flavonoidlerin bu kinazlar üzerindeki etkileri uyarı unsurlarını tetikleyebilir [240]. P38 uyarısına tepki veren ve iNOS endüksiyonu [242] içinde yer alan nükleer unsur-Kappa B (NF-KB] de bu unsurlar arasındadır [242]. Bu da uyarı yolları, aktarıcı unsurlar ve sitokin üretiminin CNS sinir iltihaplarını engelleme arasındaki bağlantıyı ortaya koymaktadır (Şekil 1). Ayrıca sinirsel uyarılarda flavonoidlerin oynadığı rol onların AGE2Lerin yol açtığı nörotoksinleri engelleyebilmektedir [243)

 

 

Polifenoller bitkilerde bol miktarda bulunmakta ve bu nedenle insanların beslenmesinde oldukça fazla tüketilmektedir. Son 20 yılda çeşitli polifenol bileşimlerinin, özellikle flavonoidlerin sağlığa yararla konusunda önemli oranda veri elde edilmiştir. Bunun yanı sıra polifenollerin biyolojik olarak varlığı ve canlı organizmaları etkileyen mekanizmaları belirlenmiştir. Bu mekanizmaların hücrelerin normal faaliyetinde önemli rol oynayan hücresel uyarılarla bağlantıları bulunduğuna inanılmaktadır. Görünüşe göre bu bağlantılar kronik bir hastalığın ilerlemesi ile ilgili çeşitli patolojik süreçleri kontrol altında tutmaktadırlar. Bu açıdan polifenoller, özellikle flavonoidler bir MAPK’ı engelleyen PD98059 ve phosphatidy linositel-3 kinazı (P13) engelleyen LY294002 gibi hücre uyarıcılarına andırmaktadırlar. Gerçekten de son anılanın yapısında quercetin model olarak alınmıştır [222]. LY294002 ve quercetin bağlantı oluşturan ATP grubu ile uyumlu olup bu biyolojik faaliyetteki B zinciri ve doymamış C2-C3 bağlantılarında belirleyici bir unsurdur. Bu açıdan quercetin ve onun canlı metabolizmaların uyarı yollarını etkileyen AKT/protein kinazını [245] engellediği düşünülmektedir; bu da quercetin ve onun metabolizmasının P13-kinaz faaliyetini engellemesi ile uyumludur. Polifenollerin hücreler üzerindeki etkisi konusunda bir hayli bilgi edinmiş olmamıza karşın hücre faaliyetlerinde ve bu faaliyetlerin mekanizmasında oynadığı rolü belirlemek için çok daha fazla yol almamız gerekiyor. Her ne kadar biyolojik belirteç değerlendirmeleri ile ve laboratuar ortamında elde edilen kanıtlar (yani enzimlerin engellenmesi, uyarıların önüne geçilmesi) çeşitli potansiyel mekanizmaları gün ışığına çıkarmış ise de geniş kapsamlı kanıtlara ve belirleyici sonuçlara ulaşılması gerekiyor. Özellikle polifenollerin biyolojik faaliyetlerinincanlı organizmalara etkisini saptamaya yönelik laboratuar ortamındaki çalışmaları sürdürmek zorundayız. Polifenollerin canlı organizmalardaki biyolojik faaliyetleri çoğunlukla laboratuar ortamında bitki özleri ya da belli doğal bileşimler üzerinde sürdürülmekte, polifenollerin insan sindirimi ve metabolizması üzerindeki etkileri hesaba katılmamaktadır. Bu nedenle polifenollerin insan bedeni ve çeşili, hastalıklarla bağlantıları alanında yorumlar yaparken don derece dikkatlı davranmak zorundayız, özellikle polifenollerin aynı hücre sistemi içindeki fizyolojik metabolizmalarıyla ilgili verilere ulaşılmamış ise. Örneğin, insan vücudunun belli bir polifenolü soğurduğu ile ilgili hiçbir veri yoksa bunu kardiyovasküler sistemdeki ve/veya beyindeki hücrelerde üretilmiş hücreler üzerinde deneyerek biyolojik sonuçlarla ilgili bilgi edinebilir miyiz? Bu durumun istisnaları da olabilir; örneğin henüz sindirim siteminde sindirilip metabolizmaya geçmemiş durumda bulunan polifenoller doğrudan doğruya hücrelerle bağlantıya geçebilir. Bu nedenle belki de polifenollerin ve polifenol özütlerinin bağırsak kanseri hücreleri üzerindeki etkilerini araştırmak yerinde olur ama bağırsak mikrobiyotalar bunları büyük çapta parçaladıkladıklarından canlı organizmadaki mekanızmayı belirlerken bunu da hesaba katmamız gerekir. Bu ve buna benzer unsurlar, laboratuar ortamındaki verilerin flavanol ve prosiyanidinlerin biyolojik etkileri ve bunların insanlardaki canlı organizmalar üzerindeki etkilerini yorumlamamızı zorlaştırmakta.

Polifenollerin insanlardaki faaliyetleriyle ilgili tezler gelişmekte iken bunların özellikle uzun vadeli beslenme ve insan sağlığı alanındaki olumlu etkileriyle ilgili yeterli kanıta sahip değiliz. Epidemoyolojik araştırmalarda kimi zaman beslenme yöntemleri ve/veya üzerinde çalışılan nüfusun yeterince denetlememesi yüzünden kesin sonuçlar içeren verilere ulaşılamadı. Özellikle CVD ile ilgili olarak elimizdeki en güçlü veriler insanlar üzerindeki kısa vadeli araştırmalara dayanıyor ve çoğu zaman yeterince denetlenmemiş ve tüketilen yiyeceklerdeki polifenol içeriği saptanmamış oluyor. Hastalığa balı olan fizyolojik sonuçları değerlendirmenin yanı sıra polifenollerin özellikle tüketilen besinlerdeki biyolojik varlığı ve gerek sindirim gerekse metabolizmada yaş, cinsiyet gibi unsurların ele alındığı daha fazla araştırma yapmak gerekiyor.Canlı organizmalardaki faaliyetlerde hangi fizyolojik metabolizmaların rol oynadığını ve polifenol tüketiminin yeterli olup olmadığını belirlemek için bu araştırmaları yapmamız gerekiyor. Bu nedenle, halen polifenollerin insan sağlığına yararları hakkında çok sayıda belge bulunmakla beraber, bunların kronik hastalıkları önlemekte oynadığı rolün saptanması için daha uzun vadeli, seçmeli, beslenme yöntemlerinin denetlendiği araştırmalar gerçekleştirmek zorundayız. Bu araştırmaların sonuçları polifenollerin kronik hastalık riskini engellemesini sağlamaya yönelik beslenme önerilerinde bulunmamıza ve çeşitli hastalıklarda polifenollerden yeni unsurlar olarak yararlanılabileceğini doğrulamamıza yardımcı olabilir.

 

 

 

 

FENOLİK BİLEŞENLER

 

Son yıllarda diyet bileşenlerinin sağlık üzerine etkileri konusunda çok sayıda çalışma yapılmaktadır. Özellikle yağlarla ilgili çalışmalar artan obezite gibi sağlık problemleri dikkate alındığında önem kazanmıştır. Fakat maalesef yağlara olan ilginin artması bu konuda doğru bilgilerin tüketicilere ulaşması anlamına gelmemektedir. Margarin reklamlarında yapılan kalp dostu vurgusu bu konuya iyi bir örnektir. Genel olarak doymamış yağlar, doymuş yağlara göre daha sağlıklı kabul edilmektedir. Fakat her doymamış yağın sağlık etkisinin aynı olmadığı bilinen bir gerçektir. Özellikle doymamış yağların rafinasyonu sırasında yağa özgü fenolik bileşenler gibi miktar olarak az fakat etkisi önemli olabilecek bileşenlerin kaybı söz konusudur. Zeytinyağı sadece fiziksel işlemlerle elde edilen bir meyve suyu olduğu için diğer bitkisel yağlardan bu özelliği ile ayrılmaktadır.

 

Dünyada Akdeniz diyeti olarak adlandırılan ve son yıllarda oldukça popüler olan yeme alışkanlığında zeytinyağı temel yağ kaynağıdır. Yeni çalışmalar zeytinyağındaki bileşenlerin daha önce bildirilenlerden çok daha fazla olumlu etkisi olduğu yönündedir. 

 

Fenolik bileşenler zeytinyağının hem olumlu sağlık etkilerini hem de lezzet profilini geliştiren bileşenlerdir. Tüketicilerin zeytinyağında serbest asitliği en önemli kalite kriteri olarak görmelerine rağmen, naturel sızma zeytinyağını diğer yağlardan ayıran en önemli özellik, yağın yaklaşık yüzde 2’sini oluşturan minör bileşenlerdir. Minör bileşenler arasında da fenolik bileşenler (polifenoller) önemli bir bölümü oluşturmaktadır. Tüketicilerin sahip olduğu bir diğer yanılgı da zeytinyağının acılık ve yakıcılığının artmasının olumsuz bir özellik olarak algılanmasıdır. Yakıcılık ve acılık zeytinyağı için olumlu özellikler olup fenolik bileşenlerin fazla olduğunun göstergesidir. Zeytinyağında çok önemli olan bu bileşikler çeşitli koşullardan etkilenmektedir. Zeytinin yetiştirilme aşamasından itibaren bu özel ve önemli bileşiklerin korunmasını sağlayacak önlemlerin alınması, doğru süreçler ile üretilmesi ve zeytinyağının iyi koşullarda saklanması gerekmektedir.

 

Polifenoller bitkilerde doğal olarak bulunur. Vitamin ve minerallerden farklı olarak temel besin ögesi değiller, ancak vücuda olan yararlı etkileri ile pek çok mekanizmaya katkıda bulunurlar. Meyve ve sebzeler polifenol kaynaklarıdır. Diğer kaynaklar arasında kabuklu yemişler ve tohumlar, kakao ürünleri (örn. siyah çikolata), tam tahıllı ürünler, çay ve kahve ile kırmızı şarap gelir. Polifenoller antioksidan özellikleriyle bilinirler. 

 

Polifenollerin kanser oluşumunu ve tümör gelişimini engellediğiyle ilgili kanıtlar bulunmaktadır. Polifenoller reaktif unsurlara ve kanserli ve mutasyona uğramış hücrelere müdahale edebilmekte, hücre çoğalışını denetleyen ana proteinlerin harekete geçmesini sağlayabilmekte ve kansere bağlı bir takım genlerin ortaya çıkışının önünü kesebilmektedir. Bu konular ile ilgili olarak önemli kurumlar tarafından yayınlanmış oldukça fazla makeleye artık internet üzerinden de ulaşmak mümkündür.

 

Vücudumuz, her meyve, sebzenin içindeki polifenollerin hepsinden de faydalanamamaktadır. Örneğin elmada 5000 mg/kg polifenol bulunmasına rağmen, bunun sadece %0,2’sini alabilmektedir. Oysa ki aç karnına içilen polifenollü zeytinyağının %90’ını emebilmekte, içindeki faydalı bileşiklerin de %45-55’ini alabilmektedir.Basit anlatımı ile elma örneğinde olduğu gibi vücuda 10 asker gönderilebilirken, 900+ polifenollü zeytinyağı ile ise 450 asker gönderilebilmektedir.

 

Zeytinyağındaki fenolik bileşikler ile ilgili daha fazla bilgi isterseniz Mart 2019 tarihinde çıkan Bilge Ağaç Dergisindeki yazımıza bakabilirsiniz (https://www.tlosolive.com/blog/icerik/polifenol-nedir-bilge-agac-dergisi-ferhan-tolga-ozen).

 

 

 

FENOLIVE

  

Her zeytinyağında yeterli miktarda fenolik bileşik yoktur. Aslında her zeytin çeşidinde farklı miktarlarda fenolik bileşik vardır ile başlamak lazım. Polifenolü bol bir yağ elde etmek için doğru zeytin çeşitleri ve de doğru bölgedeki zeytin ağaçları seçilmelidir. Dolu vuruğu, sinek yarası olan hiçbir ağacın meyvesi kullanılmamalıdır. Zeytinler, ağaçtan özenle toplanılmalıdır. Sırıkla toplamak, yere düşürmek zeytinde oksidasyonu başlatır. İçindeki fenolik bileşikler kaybolmaya başlar. Biz Fenolive serisi ürünlerde tüm ürünü teker teker elle topluyoruz. Zeytin bekledikçe de oksidasyon devam eder. Fenolive’de kasalarda taşıdığımız ürünü 4 saat içinde de sıkarız. Zeytinyağındaki fenolik bileşikler ısıyı ve de hava ile teması hiç sevmez. Isıda kaybolurlar, hava ile temasta uçar giderler. Dolayısı ile sıkım kesinlikle 27 derecenin altında olmalıdır, yani soğuk sıkım olmalıdır. Taş değirmenlerin adı güzel gelse de hava teması yüksek olduğu için orada da kaybolurlar. Sıkıldıktan sonra da yağ iyi korunmalıdır. Bu amaçla üretilmiş özel tanklar kullanırız, ağzı İtalyan kapak denilen cinsten, Sağlık Bakanlığı onaylı çelikten… Hava ile teması yok gibidir. Tankın içindeki yağ boşaldıkça da yine hava temasını engellemek için azot gazı basarız.

 

Özetle Fenolive serisi ürünlerdeki tek amacımız sağlık için çok faydalı bileşikleri yakalayıp, onları en üst düzeyde yağa geçirip, korumaktır. Normal sıcak sıkım yağı üretirken 3,5-4 kg zeytinden 1 kg yağ elde ederken, Fenolive’de, erken hasatta, 50 kg zeytinden 1 litre yağ elde ettiğimiz zamanlarda olur. Düz arazide, karışık bir şekilde toplamada bir işçi 100-120 kg toplarken günde, Fenolive’de 20 kg topladığı zaman mutlu oluruz.

 

Fenolive serisi ürünler Avrupa Birliği Sağlık Beyanı’na uygun bir şekilde "Sağlıklı Naturel Sızma Zeytinyağı” kategorisindedir. İçerdikleri polifenol miktarına göre gruplandırılmıştırlar. 350+’ın anlamı, üretim tarihi itibarı ile içinde 350 ve üzeri mg/kg fenolik bileşik var demektir. Bu ölçümler şahit numunileri tespit ettirilerek, uluslarası geçerliği olan IOOC (International Olive Oil Council) onaylı laboratuvarlarda tank bazında yapılır ve de ölçüm raporu ürün ile birlikte sizlere gönderilir.

 

Fenolive bir ilaç değildir. Tamamen doğal yöntemler ile elde edilmiş, içeriğinde herhangi bir katkı maddesi olmayan, özel zeytinlerin meyvesinin doğru süreçler ile işlenmesi ile elde edilen bir meyve suyudur. Herhangi bir hastalık için tedavi görüyor iseniz, doktorunuza danışmadan kullanmayınız.

 

 

 

ÖZETLE HER ZEYTİNYAĞI OLMAZ...

 

 

Sağlığınıza iyi gelebilecek ürünlerimize ulaşmak için: 

https://www.tlosolive.com/kategori/yuksek-polifenollu-zeytinyaglarimiz

 

 

Ürünler ile ilgili yorumlara ulaşmak için:

https://www.tlosolive.com/blog/icerik/yorumlar

 

 

 

 

 

Sağlık için, Sağlığınıza için...

 

TLOS OLIVE AİLESİ

 

www.tlosolive.com/sayfa/hakkimizda

www.facebook.com/tlosolivecom

www.instagram.com/tlosolivecom

www.twitter.com/tlosolivecom

 
 
 
 

 

 

Faydalı Linkler:

 

https://www.tlosolive.com/blog

(Bağışıklık Sisteminizi Doğal Yollar ile Güçlendirin / Zeytinyağı ve Sinir Sistemi Hastalıkları - Alzheimer, Parkinson, Demans / Sağlık Kaynağı Altın Sıvı: Zeytinyağı - Makri Dergisi / Squalene Nedir? Ne İşe Yarar? / Polifenol Nedir? - Bilge Ağaç Dergisi / Journal of Agricultural and Food Chemistry / National Center for Biotechnology Information / Zeytinyağı Kanserle Savaşıyor / Türk Gıda Kodeksi Zeytinyağı ve Prina Yağı Tebliği / Mide Koruyucu / Yabani Nar Ekşisi / Mide Problemleri / Reflüye Son / Zeytinyağının Faydaları / Meşe Külünden Sabun Modası / Zeytin Sütü mü?)

 

 

https://www.tlosolive.com/sayfa/zeytin-yagi-mucizesi

(Yağların Önemi / Zeytinyağının Biyolojik Değeri / Zeytinyağı Hayat İksiri / Zeytinyağından Antibiyotik / Fenolik Bileşenlerin Faydaları / Hydroxytyrosolün Faydaları / Kalbin Dostu Zeytinyağı / Zeytinyağı Hipertansiyonda Yararlı / Zeytinyağı Tromboza Karşı / Zeytinyağı ve Trigliserit / Zeytinyağı Antioksidandır / Zeytinyağının Sinir Sistemi ve Beyindeki Etkileri / Zeytinyağı Kanserle Mücadele Ediyor / Zeytinyağı ve Aids Hastalığı / Zeytinyağı Doğal Müshildir / Mide ve Sindirim Sistemine Etkileri / Safra Kesesi Taşına Etkisi / Dİyabette Zeytinyağı / Obezite ve Zeytinyağı / Menapoz / Böbrekler / Zeytinyağının Büyümeye Etkileri / Kemik Gelişimine Yardımcı Olur / Eklem Enfeksiyonunu Önler / Kas Krampları ve Ağrılarında Yararlı / Deri Yaralanmalarında Zeytinyağı / Güneş Yanığı Sonrası Zeytinyağı Tedavisi / Kulak Ağrılarında / Boğaz Ağrısı ve Öksürükte / Zeytinyağı Güzelliktir / Altın Sıvının Diğer Yararları)

 

 

https://www.tlosolive.com/haberler.html

 


 

 

 

KAYNAKLAR

www.abidintatli.com.tr

 

www.zeytindostu.org.tr

 

https://www.oliveoiltimes.com/olive-oil-health-news/how-evoo-exerts-neuroprotective-activity-against-alzheimers-and-parkinsons-disease/50503

 

http://pubs.acs.org/doi/abs/10.1021/cn400024q

ALZinfo.org tarafından Alzheimer Bilgi Sitesi. RockefellerÜniversitesi'ndeki Alzheimer Araştırma Vakfı, Fisher Merkezi, William J. Netzer, Ph.D. tarafından.

"How Olive Oil May Protect Against Alzheimer's" HealthBeat/SağlıkPınarı blogu, 12 Nisan 2017,Tlos OliveNSZ.

"Olive-Oil-Derived Oleocanthal Enhancesβ-Amyloid Clearance as a Potential Neuroprotective Mechanism againstAlzheimer’s Disease: In Vitroand in Vivo StudiesACS Chemical Neuroscience, 15Şubat 2013, Alman Gıda Araştırma Merkezi. Gıda Kimyası.

2.Checkoway H., Powers K., Smith-Weller T., Franklin G.M., Longstreth W.T., Jr., Swanson P.D. Parkinson’s disease risks associated with cigarette smoking, alcohol consumption, and caffeine intake.Am. J. Epidemiol.2002;155:732–738.[PubMed]

174.Hy L.X., Keller D.M. Prevalence of AD among whites: A summary by levels of severity.Neurology.2000;55:198–204.[PubMed]

175.Nussbaum R.L., Ellis C.E. Alzheimer’s disease and Parkinson’s disease.N. Engl. J. Med.2003;348:1356–1364.[PubMed]

176.de Lau L.M., Breteler M.M. Epidemiology of Parkinson’s disease.Lancet Neurol.2006;5:525–535.[PubMed]

177.Tanner C.M., Goldman S.M. Epidemiology of Parkinson’s disease.Neurol. Clin.1996;14:317–335.[PubMed]

178.Barzilai A., Melamed E. Molecular mechanisms of selective doaminergic neuronal death in Parkinson’s disease.Trends Mol. Med.2003;9:126–132.[PubMed]

179.Jellinger K.A. Cell death mechanisms in neurodegeneration.J. Cell. Mol. Med.2001;5:1–17.[PubMed]

180.Spires T.L., Hannan A.J. Nature, nurture and neurology: Gene-environment interactions in neurodegenerative disease. FEBS Anniversary Prize Lecture delivered on 27 June 2004 at the 29th FEBS Congress in Warsaw.FEBS J.2005;272:2347–2361. doi: 10.1111/j.1742-4658.2005.04677.x.[PubMed][Cross Ref]

181.Lindsay J., Laurin D., Verreault R., Hebert R., Helliwell B., Hill G.B., McDowell I. Risk factors for Alzheimer’s disease: A prospective analysis from the Canadian Study of Health and Aging.Am. J. Epidemiol.2002;156:445–453.[PubMed]

182.Orgogozo J.M., Dartigues J.F., Lafont S., Letenneur L., Commenges D., Salamon R., Renaud S., Breteler M.B. Wine consumption and dementia in the elderly: A prospective community study in the Bordeaux area.Rev. Neurol. (Paris)1997;153:185–192.[PubMed]

183.Truelsen T., Thudium D., Gronbaek M. Amount and type of alcohol and risk of dementia: The Copenhagen City Heart Study.Neurology.2002;59:1313–1319.[PubMed]

184.Commenges D., Scotet V., Renaud S., Jacqmin-Gadda H., Barberger-Gateau P., Dartigues J.F. Intake of flavonoids and risk of dementia.Eur. J. Epidemiol.2000;16:357–363. doi: 10.1023/A:1007614613771.[PubMed][Cross Ref]

185.Letenneur L., Proust-Lima C., Le G.A., Dartigues J.F., Barberger-Gateau P. Flavonoid intake and cognitive decline over a 10-year period.Am. J. Epidemiol.2007;165:1364–1371.[PubMed]

186.Morris M.C., Evans D.A., Tangney C.C., Bienias J.L., Wilson R.S. Associations of vegetable and fruit consumption with age-related cognitive change.Neurology.2006;67:1370–1376.[PMC free article][PubMed]

187.Dai Q., Borenstein A.R., Wu Y., Jackson J.C., Larson E.B. Fruit and vegetable juices and Alzheimer’s disease: The Kame Project.Am. J. Med.2006;119:751–759.[PMC free article][PubMed]

188.Crozier A., Jaganath I.B., Clifford M.N. Dietary phenolics: Chemistry, bioavailability and effects on health.Nat. Prod. Rep.2009;26:1001–1043.[PubMed]

189.Manach C., Scalbert A., Morand C., Remesy C., Jimenez L. Polyphenols: Food sources and bioavailability.Am. J. Clin. Nutr.2004;79:727–747.[PubMed]

190.Manach C., Williamson G., Morand C., Scalbert A., Remesy C. Bioavailability and bioefficacy of polyphenols in humans. I. Review of 97 bioavailability studies.Am. J. Clin. Nutr.2005;81:230–242.[PubMed]

191.Williamson G., Manach C. Bioavailability and bioefficacy of polyphenols in humans. II. Review of 93 intervention studies.Am. J. Clin. Nutr.2005;81:243–255.[PubMed]

192.Youdim K.A., Qaiser M.Z., Begley D.J., Rice-Evans C.A., Abbott N.J. Flavonoid permeability across anin situmodel of the blood-brain barrier.Free Radic. Biol. Med.2004;36:592–604. doi: 10.1016/j.freeradbiomed.2003.11.023.[PubMed][Cross Ref]

193.Passamonti S., Vrhovsek U., Vanzo A., Mattivi F. Fast access of some grape pigments to the brain.J. Agric. Food Chem.2005;53:7029–7034.[PubMed]

194.Kalt W., Blumberg J.B., McDonald J.E., Vinqvist-Tymchuk M.R., Fillmore S.A., Graf B.A., O’Leary J.M., Milbury P.E. Identification of anthocyanins in the liver, eye, and brain of blueberry-fed pigs.J. Agric. Food Chem.2008;56:705–712.[PubMed]

195.Milbury P.E., Kalt W. Xenobiotic metabolism and berry flavonoid transport across the blood-brain barrier.J. Agric. Food Chem.2010;58:3950–3956.[PubMed]

196.Youdim K.A., Joseph J.A. A possible emerging role of phytochemicals in improving age-related neurological dysfunctions: A multiplicity of effects.Free Radic. Biol. Med.2001;30:583–594.[PubMed]

197.Inanami O., Watanabe Y., Syuto B., Nakano M., Tsuji M., Kuwabara M. Oral administration of (-)catechin protects against ischemia-reperfusion-induced neuronal death in the gerbil.Free Radic. Res.1998;29:359–365.[PubMed]

198.Luo Y., Smith J.V., Paramasivam V., Burdick A., Curry K.J., Buford J.P., Khan I., Netzer W.J., Xu H., Butko P. Inhibition of amyloid-beta aggregation and caspase-3 activation by theGinkgo bilobaextract EGb761.Proc. Natl. Acad. Sci. USA.2002;99:12197–12202.[PMC free article][PubMed]

199.Bastianetto S., Zheng W.H., Quirion R. TheGinkgo bilobaextract (EGb 761) protects and rescues hippocampal cells against nitric oxide-induced toxicity: Involvement of its flavonoid constituents and protein kinase C.J. Neurochem.2000;74:2268–2277.[PubMed]

200.Tchantchou F., Xu Y., Wu Y., Christen Y., Luo Y. EGb 761 enhances adult hippocampal neurogenesis and phosphorylation of CREB in transgenic mouse model of Alzheimer’s disease.FASEB J.2007;21:2400–2408.[PubMed]

201.Hsieh H.-M., Wua W.-M., Hu M.-L. Soy isoflavones attenuate oxidative stress and improve parameters related to aging and Alzheimer’s disease in C57BL/6J mice treated with D-galactose.Food Chem. Toxicol.2009;47:625–632.[PubMed]

202.Shan Q., Lu J., Zheng Y., Li J., Zhou Z., Hu B., Zhang Z., Fan S., Mao Z., Wang Y.-J., Ma D. Purple Sweet Potato Color Ameliorates Cognition Deficits and Attenuates Oxidative Damage and Inflammation in AgingMouse Brain Induced by D-Galactose.J. Biomed. Biotechnol.2009;2009:564737.[PMC free article][PubMed]

203.Munch G., Thome J., Foley P., Schinzel R., Riederer P. Advanced glycation endproducts in ageing and Alzheimer’s disease.Brain Res. Brain Res. Rev.1997;23:134–143.[PubMed]

204.Ramasamy R., Vannucci S., Yan S., Herold K., Yan S., Schmidt A. Advanced glycation end products and RAGE: A common thread in aging, diabetes, neurodegeneration, and inflammation.Glycobiology.2005;15:16–28. doi: 10.1093/glycob/cwi053.[PubMed][Cross Ref]

205.Datla K.P., Christidou M., Widmer W.W., Rooprai H.K., Dexter D.T. Tissue distribution and neuroprotective effects of citrus flavonoid tangeretin in a rat model of Parkinson’s disease.Neuroreport.2001;12:3871–3875.[PubMed]

206.Vauzour D., Corona G., Spencer J.P. Caffeic acid, tyrosol and p-coumaric acid are potent inhibitors of 5-S-cysteinyl-doamine induced neurotoxicity.Arch. Biochem. Biophys.2010;501:106–111. doi: 10.1016/j.abb.2010.03.016.[PubMed][Cross Ref]

207.Vauzour D., Vafeiadou K., Corona G., Pollard S.E., Tzounis X., Spencer J.P. Champagne wine polyphenols protect primary cortical neurons against peroxynitrite-induced injury.J. Agric. Food Chem.2007;55:2854–2860.[PubMed]

 

 

Zeytinyağı ve Sinir Sistemi Hastalıkları Zeytinyağı ve Sinir Sistemi Hastalıkları  Zeytinyağı ve Sinir Sistemi Hastalıkları  Zeytinyağı ve Sinir Sistemi Hastalıkları Zeytinyağı ve Sinir Sistemi Hastalıkları Zeytinyağı ve Sinir Sistemi Hastalıkları Zeytinyağı ve Sinir Sistemi Hastalıkları Zeytinyağı ve Sinir Sistemi Hastalıkları Zeytinyağı ve Sinir Sistemi Hastalıkları Zeytinyağı ve Sinir Sistemi Hastalıkları Zeytinyağı ve Sinir Sistemi Hastalıkları  Zeytinyağı ve Sinir Sistemi Hastalıkları  Zeytinyağı ve Sinir Sistemi Hastalıkları Zeytinyağı ve Sinir Sistemi Hastalıkları Zeytinyağı ve Sinir Sistemi Hastalıkları Zeytinyağı ve Sinir Sistemi Hastalıkları Zeytinyağı ve Sinir Sistemi Hastalıkları Zeytinyağı ve Sinir Sistemi Hastalıkları Zeytinyağı ve Sinir Sistemi Hastalıkları Zeytinyağı ve Sinir Sistemi Hastalıkları Zeytinyağı ve Sinir Sistemi Hastalıkları Zeytinyağı ve Sinir Sistemi Hastalıkları Zeytinyağı ve Sinir Sistemi Hastalıkları Zeytinyağı ve Sinir Sistemi Hastalıkları Zeytinyağı ve Sinir Sistemi Hastalıkları Zeytinyağı ve Sinir Sistemi Hastalıkları Zeytinyağı ve Sinir Sistemi Hastalıkları Zeytinyağı ve Sinir Sistemi Hastalıkları Zeytinyağı ve Sinir Sistemi Hastalıkları Zeytinyağı ve Sinir Sistemi Hastalıkları Zeytinyağı ve Sinir Sistemi Hastalıkları Zeytinyağı ve Sinir Sistemi Hastalıkları Zeytinyağı ve Sinir Sistemi Hastalıkları Zeytinyağı ve Sinir Sistemi Hastalıkları Zeytinyağı ve Sinir Sistemi Hastalıkları Zeytinyağı ve Sinir Sistemi Hastalıkları Zeytinyağı ve Sinir Sistemi Hastalıkları Zeytinyağı ve Sinir Sistemi Hastalıkları Zeytinyağı ve Sinir Sistemi Hastalıkları Zeytinyağı ve Sinir Sistemi Hastalıkları Zeytinyağı ve Sinir Sistemi Hastalıkları Zeytinyağı ve Sinir Sistemi Hastalıkları Zeytinyağı ve Sinir Sistemi Hastalıkları Zeytinyağı ve Sinir Sistemi Hastalıkları Zeytinyağı ve Sinir Sistemi Hastalıkları Zeytinyağı ve Sinir Sistemi Hastalıkları Zeytinyağı ve Sinir Sistemi Hastalıkları Zeytinyağı ve Sinir Sistemi Hastalıkları Zeytinyağı ve Sinir Sistemi Hastalıkları Zeytinyağı ve Sinir Sistemi Hastalıkları Zeytinyağı ve Sinir Sistemi Hastalıkları Zeytinyağı ve Sinir Sistemi Hastalıkları Zeytinyağı ve Sinir Sistemi Hastalıkları Zeytinyağı ve Sinir Sistemi Hastalıkları Zeytinyağı ve Sinir Sistemi Hastalıkları Zeytinyağı ve Sinir Sistemi Hastalıkları Zeytinyağı ve Sinir Sistemi Hastalıkları Zeytinyağı ve Sinir Sistemi Hastalıkları Zeytinyağı ve Sinir Sistemi Hastalıkları Zeytinyağı ve Sinir Sistemi Hastalıkları Zeytinyağı ve Sinir Sistemi Hastalıkları Zeytinyağı ve Sinir Sistemi Hastalıkları Zeytinyağı ve Sinir Sistemi Hastalıkları Zeytinyağı ve Sinir Sistemi Hastalıkları Zeytinyağı ve Sinir Sistemi Hastalıkları Zeytinyağı ve Sinir Sistemi Hastalıkları Zeytinyağı ve Sinir Sistemi Hastalıkları Zeytinyağı ve Sinir Sistemi Hastalıkları Zeytinyağı ve Sinir Sistemi Hastalıkları Zeytinyağı ve Sinir Sistemi Hastalıkları Zeytinyağı ve Sinir Sistemi Hastalıkları Zeytinyağı ve Sinir Sistemi Hastalıkları Zeytinyağı ve Sinir Sistemi Hastalıkları Zeytinyağı ve Sinir Sistemi Hastalıkları Zeytinyağı ve Sinir Sistemi Hastalıkları Zeytinyağı ve Sinir Sistemi Hastalıkları Zeytinyağı ve Sinir Sistemi Hastalıkları Zeytinyağı ve Sinir Sistemi Hastalıkları Zeytinyağı ve Sinir Sistemi Hastalıkları Zeytinyağı ve Sinir Sistemi Hastalıkları Zeytinyağı ve Sinir Sistemi Hastalıkları Zeytinyağı ve Sinir Sistemi Hastalıkları Zeytinyağı ve Sinir Sistemi Hastalıkları Zeytinyağı ve Sinir Sistemi Hastalıkları Zeytinyağı ve Sinir Sistemi Hastalıkları Zeytinyağı ve Sinir Sistemi Hastalıkları Zeytinyağı ve Sinir Sistemi Hastalıkları AlzheimerAlzheimerAlzheimerAlzheimerAlzheimerAlzheimerAlzheimerAlzheimerAlzheimerAlzheimerAlzheimerAlzheimerAlzheimerAlzheimerAlzheimerAlzheimerAlzheimerAlzheimerAlzheimerAlzheimerAlzheimerAlzheimerAlzheimerAlzheimerAlzheimerAlzheimerAlzheimerAlzheimerAlzheimerAlzheimerAlzheimerAlzheimerAlzheimerAlzheimerAlzh

IdeaSoft® | Akıllı E-Ticaret paketleri ile hazırlanmıştır.